12 Kasım 2012 Pazartesi

KARAKTERİSTİK ÖZELLİKLERİ BAKIMINDAN AYLAR...

Merhaba küçükken ''o kahveyi içersen nişanlın kara olur'' diye korkutulmuş bahtsız nesil.
''1 yıl = 12 ay = 52 berbat hafta = 365 gün'' isimli önermemi destekler nitelikte bir yazı olacak bu.
Herkes yerini aldı mı? Göt loblarınız rahat mı? Öyleyse başlıyorum...
  • OCAK: ''31 çeken aylar''ın başında gelir. Bu sebeple cenabet olmasından mıdır nedir, bu ay genellikle kötü geçer. Kıştır, soğuktur, sevilmeyendir.
  • ŞUBAT: Erken boşalan ay. 4 yılda bir 29, diğerlerinde ise 28 çektiği için karakterinde belirgin bir dengesizlik mevcuttur. Bu yüzden eksiğini ''Sevgililer Günü'' ile kapamaya çalışır. Bu yüzden şubat ayının ilk iki haftası sevgili aramakla veya malum sevgiliye ne hediye alınacağına karar vermekle, son iki haftası da işleri yolunda gitmeyenler için hüzünlenmekle geçer.
  • MART: Kedilerin gelişini çiftleşerek kutladığı ''31 çeken aylar'' dan biridir. Hakkında ''Mart kapıdan baktırır, kazma kürek yaktırır'' tabiri yapılmış olsa da, kış mı yoksa ilkbahar mı olduğuna bir türlü karar veremez. Karaktersizdir. Manik depresiftir, bir türlü bitmek bilmez.
  • NİSAN: ''Nisan mayıs ayları, gevşer gönül yayları'' özlü sözünü bünyesinde bulunduran, şıpsevdi bir aydır. Bahar yağmurlarının olması nedeniyle gene fazlaca aşık bünyeler tarafından ''romantik'' olduğu söylenir. Bu yüzden fazlaca melankoliktir.
  • MAYIS: ''31 çeken aylar'' kategorisine aittir. Baharın iyiden iyiye yaşandığı, şenliklerin ve festivallerin ayıdır. Buna rağmen kafası çok karışıktır. İşçi bayramı, Türkçülük günü ve Denizler'in idamı bu ay içindedir...
  • HAZİRAN: Yazın başlangıcını simgeler. Bu ayda ölmenin zor olduğu söylenir. Asla temmuz kadar sevilmeyecek olandır.  
  • TEMMUZ: ''31 çeken aylar'' ailesinden, yaz aylarının neşeli çocuğudur. Bu ay içinde doğmamdan ötürü ''kutlu doğum haftası'' nı da bünyesinde barındırır. Konserlerin, festivallerin ve deniz-kum-güneş üçlüsünün en yoğun yaşandığı aydır. Severiz kendisini.
  • AĞUSTOS: ''31 çeken aylar'' gillerden olan, yılın en tuhaf ayıdır. Yaz bitmek üzeredir. Garip bir durgunluk vardır. Kimlik bunalımı yaşayan ergen gibidir ağustos.
  • EYLÜL: İlk 23 günü yaz, son 7 günü sonbahara ait olan ay. Garip bir şekilde hüzünlüdür. Tatillerin bitişiyle tekdüze hayatlarımıza hep bu ay içinde döneriz.
  • EKİM: ''31 çeken aylar'' familyasına ait, artık yavaştan üşümeye başlayacağımızın habercisi olan aydır. Biraz kaypaktır aslında. Nerede ne yapacağını kestiremezsiniz. Yalancı ve güvenilmezdir.
  • KASIM: Klişelerin baş kahramanı olan aydır. ''Kasımda aşk başkadır'' diyerekten reklamını yapar. Hayır yani kasımda aşk başkadır diye kasımı bekleyen var mı aramızda gerçekten? Bana göre yılın en belalı ayıdır. Ergenlerin ve fazlaca aşık bünyelerin halleri yüzünden insana sinir krizlerinin allahını geçirtir.
  • ARALIK: ''31 çeken aylar''ın sonuncusu. Yılın son ayı olması nedeniyle bir şekilde hep yeni kararlar alma, bir şeylere son verme, bitirme veya yeni bir sayfa açma duygusunu yaşatır. Yılın en'leri ve en saçma anketleri hep bu ay içinde yapılır. Yılbaşı gecesi telaşı da bu ay içinde yaşanır. Diğer ayların abisi konumundadır. Ağırbaşlıdır.
İşte gerçekleri öğrendiniz. Şimdi yavaşça oturduğnuz yerden kalkın ve halkın arasına karışın... asdafsda =) BEN BU YAZILARI BİTİRMEYİ BECEREMİYORUM YA LA!!!

2 yorum: