28 Haziran 2015 Pazar

BİR O YANA - BİR BU YANA (VOL:46)

Merhaba 2 aylık yokluğumu umursamayan hayırsızlar.
Merhaba yazdıklarıma gülen, ancak bir selamı esirgeyen sessiz kalabalık.
Naber?


  • Fevkalade bir sarhoşluk ve sonsuz bir hüzündür hayal kırıklığı. Yaşamanızı tavsiye etmem. Fakat mutlaka yaşamışsınızdır ve daha yaşayacaklarınız da vardır. İşte bu yüzden sevgili takipçilerim; yaralanan yerlerinizden öperim. Fazla kaşımayın orayı. 
  • Ne oldu? Güldürmedik diye suçlu mu olduk şimdi? 
  • İşe giderken her sabah peşime yavru bir kedi takılıyor. Minicik bacaklarıyla yürürken içim eziliyor diye elime alayım veya hiç olmadı biraz simit vereyim diyorum, gururundan aldırmıyor da öyle yürümeye devam ediyor. Dönüşlerde de kendi kadar küçük bir taşın üzerinde beni beklerken yakalıyorum onu. Geçtiğim yollarda beni bekleyen birinin olduğunu bilmek ne büyük saadet...
  • ABD'de eşcinsel evliliklerin yasal bir hak olduğuyla alakalı yasa onaylanmış. Zaten tarihin akışına engel olmak ve zamanın ruhunu görmezden gelmek pek iç açıcı sonuçlar doğurmuyordu. Buraya kadar herhangi bir sorun yok, ancak Türkiye'de hala eşcinsel cinayetler işleniyorken ABD'den gelen habere neden sevindiğimizi anlamakta güçlük çekiyorum açıkçası. 
  • Demokrasinin bir türlü sağlanamadığı bir Westeros seçimini daha geride bıraktık. Yıllardır süregelen Lannister iktidarının sona ererek koalisyon yolunun açılması, White Walkers'ların liderinin kısa bir süre de olsa suskunluğa bürünmesine neden oldu. Kavgasız ve polemiksiz geçen o birkaç gün boyunca farkında olmadan en iyi yönetim şeklini bulmuş olabiliriz aslında...
  • Hobbit 1-2-3 + The Lord of the Rings 1-2-3 kombosunu sevgilinizle yapmadan ölmeyin derim. Ben henüz yapamadım ama yaparsam eğer o gün evlenirmişim gibi geliyor. Öylesine mesut bir durum benim için yani.
  • Su birikintisinden karşıya kurbağanın sırtında geçen akrebin; kurbağaya söz vermesine rağmen elinde olmadan onu sokmasına ve en sonunda her ikisinin de ölümüne neden olmasına benziyor bazı anlar. İlk önce kendimize iyi olacağımıza dair sözler vererek dizginlerimizi çektiğimizi zannediyoruz. Daha sonra ilk fırsatta dengemiz bozuluyor ve içgüdüsel olarak en boktan huylarımızı en olmadık zamanlarda açığa çıkarıyoruz. Yalan mı? Yalansa söyle!
  • Yazı bitti.