13 Ocak 2014 Pazartesi

BİR O YANA - BİR BU YANA (VOL:36)

Merhaba ayakkabı kutusunda ne var acaba diye meraklandığım okuyucularım.
  • Başörtüsünde kırbaç, kelepçe ve zincir desenleri bulunan teyzeyi gördüğüm günden beri bir çok şeyi sorgulamaktan vazgeçtim. 
  • Her akşam işten dönerken otobüste aynı insanları görüyorum. Aramızda adeta gizli bir anlaşma varmışcasına hepimiz aynı yerlere oturuyoruz. Yolculuk boyunca otobüse binen tanımadık kişilere karşı belirgin bir soğukluk besliyoruz. Neden bu tribe giriyoruz hala anlamış değilim.
  • Bu yolculuk sırasında dikkatimi çeken 30-35 yaşlarında bir abla var. Sarıya boyalı düz saçları, köşeli gözlükleri ve ciddi giyimi ile tam bir ''İnsan Kaynakları'' çalışanı. Her akşam otobüse biniyor ve Grinin 50 Tonu adı verilen son derece başarısız bir kitabı okuyor. Rutin bir D&R ziyaretim sırasında bu kitabın 3-5 sayfasını ayakta okumak gibi bir yanılgıya düşmüşlüğüm var... Artık nasıl bir sayfaya denk geldiysem bir anda... asdafsdafg =))
  • Nasıl? Keyifler yerinde mi? Alevli meyve tabağı da getireyim mi?
  • Kitapçıları gezerken insanların kitap seçimlerine bakarak karakter analizlerini yapmak gibi kötü bir huyum var. Mesela -kendim de bir blogger olmama rağmen- ''dizüstü edebiyat'' adı verilen kitaplardan ciddi manada tiksiniyorum. Koca arama serüvenlerini yazan blogger hanımların beceriksizlikleriyle nasıl ün kazandıklarına şaşırıyorum. 
  • Tamam sakinim! Tamam tutma beni! Sakinim!
  • Kovboy filmlerinde ''suratına içki dökülmeden sinirlenmeyen kovboy'' diye bir şey var. Bu kovboy samimidir. Belki de içkinin ziyan olmasına üzülüyordur. Mesela bu tür kovboylar fonda müzik olmadan da dövüşmezler. İlginç.
  • Bir de babaların kovboy filmlerine karşı duydukları inanılmaz merak vardır. Mesela benim babam her cumartesi sabahı TRT-1'de verilen kovboy filmlerini izliyor. Kendisine ''günaydın'' diyorum, cevap yok. ''Naber baba?'' diyorum, eliyle sus işareti yapıyor. Adam adeta transa geçiyor. 
  • ''Sıcak süt içerken kaymağın üst dudağa yapışma anı'' isimli bir dram filmi çekmek istiyorum.
  • 12 Ocak 2014 : Bülent Ersoy'un tesettüre girmesi hadisesi üzerine fazla düşünmemeye çalışıyorum.
  • Yazı bitti.

2 yorum:

  1. Bulent ersoyun tesetture girmesine sok oldum tamam turkiye ile ilgili fazla hanerim bu aralar olmuyor ama bunu kacirmak istemezdim :)
    Ust dudaga kaymak yapismasi benim icin pizzanin peynirinin damaga yapisip yakmasiyla kapisir :)

    YanıtlaSil
  2. @Aner : yorumun için teşekkür ederim :) Bülent Ersoy hadisesini ben de internette dolanırken gördüm. Korkunçtu :)

    YanıtlaSil