Merhaba, her defasında topu doksana atmayı beceren gol krallarım!
Merhaba romalılar, merhaba yurttaşlar! İlk hedefimiz senato!!!
LAN?!
İşte böyle süprizler, böyle komiklikler yapabilen biriyim ben sevgili okuyucu.
Naber?
Beni sorarsan, tuvaletin ıslak zeminine yapışmış saç teli gibiyim. Öylesine şekilsiz, ve öylesine bıkkın bir haldeyim. Çünkü üniversite hayatımın son final haftasını yaşayarak, şemsiyenin açılıp açılmama olasılığını son kez deneme fırsatına nail olacağım.
Sıçtın mavisinin şefkatli kollarında final haftasına 'merhaba' diyecek, her sınav sonrası kapalı F tipi cezaevi olan okulumdan kurtulmayı hayal edeceğim.
Normal şartlar altında şuan ders çalışması gereken bir kişi olarak diyorum ki, eğer aramızda benim gibi sınavı olanlar varsa ne olur gidin ders çalışın be gözüm... Ben beceremiyorum ama siz başarın! Romayı siz fethedin! Sonra da benzinle yakın.
Saçmalama katsayım her kelimede daha da artarken, bu yazıma son veriyorum sevgili hiç sahip olamadığım - zaten kız oluşumdan mütevellit - sahip de olamayacağım yeşil kramponlarım benim...
Finaller bitsin, yepyeni yazılarla huzur-u şahene de boy göstereceğim.
Dakikalar sonra gelen not: 'Göte giren şemsiye' efsanesini ilk kim çıkardı acaba? Şemsiyenin açılıp açılmadığı merakına neden kapıldı? Bu merakını nasıl yendi? Kafamda deli sorular...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder