22 Mayıs 2012 Salı

DEPRESYON STAYLA (VOL - 2)


Merhaba vir vir konuşan okuyucularım.

Hiç öyle ağlak yazılar yazmayı becerebilen biri değilim. Normal yaşantımda bile biri mutsuzluğumu anlayacak da soru soracak diye ölesiye korkarım. Bir ”neyin var?” sorusunun bünyemde meydana getireceği depremlerden haberdar olduğum için, çoğu zaman gülmeyi veya hiç olmazsa gülümsemeyi tercih edenlerdenim.
”Mutluluk taklidi yapıyorum hobareeey” tarzında kafa ütülemeyeceğim merak etmeyin. Ama ben gerçekten de kendi yalanlarına kendisini akıl almaz derecede inandırmayı başarmış biriyim.

Bu arada size depresyonda olduğumu söylemiş miydim?

Keşke içerisinde Erdal Bakkal, İsmail Abi, Yavuz, Mecnun, Ak Sakallı Dede, Konuşan Kırlent Hakkı Dayı, Yalan Dünya’dan Orçun, Selahattin Abi, Çağatay ve ebette vazgeçilmezim Burhan Altıntop’un olduğu bir kasabada yaşayabilseydim. Keşke öyle bir yer olabilseydi…

Depresyondayım ben, farkettiniz değil mi?

Keşke kitaplarım ve mp3’ümün içindeki müziklerim bana, beynimin içine asit dökme planımı unutturabilselerdi.

Evet, ben depresyondayım.

Yazımın ana fikri: Hayat, bana biraz mutluluk ver lan!

3 yorum:

  1. amaaaan, sizinkisi de amaçsız çocuk tribi işte :P

    Depresyonda olmadım ben hiç. Nasıl bir şeydir bilmem...

    Her zaman da insanlar aslında mutludurlar fakat mutsuz olacakları bir şeyleri mutlaka bulurlar mottosuna sığınırım...

    Bir insana mutsuz musun diye sorduğunuzda hemen o an mutsuz olacağı bir şeyler bulur!

    Belki tersi de mümkündür diyerekten, mutlu musun?

    YanıtlaSil
  2. Mutluluk kalbin ereksiyon olmuş halidir diye düşünmüşümdür hep =)
    Kimse için sürekliliği olmayan bir şey ama evet benimkisi kesinlikle amaçsız bir çocuk tribi =)

    YanıtlaSil
  3. Çok hoşuma gitti sözünüz :D

    YanıtlaSil