13 Ağustos 2013 Salı

KADIN DİLİ VE EDEBİYATI (VOL:3 - SON)

Merhaba ötem, berim, yanım, yörem, şuram, buram okuyucularım.
Kadın Dili ve Edebiyatı derslerimiz sonuncusuna gelmiş bulunuyoruz.
Evet...
ŞİMDİYE KADAR SÖYLEDİĞİM HERŞEYİ UNUTUN!!1!!BİR!!BİR!!1!!
asdafsa =) Ama bak ne olur itiraf et, bir an için ''şunu asite bastırsak da acılı acılı ölse'' düşüncesi geçti değil mi? Güzel. :) O halde başlıyorum...

Sevgili XY kromozomuna sahip, testosteron hormonu zengini okuyucularım;

Mevzuyu aslında hiç de aşka bağlamadan, bir insanın benliğini kendinizden öte bir yere koyup onun dertlerini, alışkanlıklarını, garipliklerini, huylarını bu kadar kafaya takarsanız onu anlayamazsınız. Burada aynı durum kadınlar için de geçerlidir. Anlayacağınız, mesele bir insanı anlayabilmekten ibarettir. Her kadın (aslında her insan) biraz ilgi, biraz şefkat, biraz saygı bekler. Sevilmeyi, sevildiğini bilmeyi herkes ister. Herkes güzel (veya yakışıklı) olduğunu bir başkasından duymayı, bu yolla övgü almayı ister. Aslında herkes birazcık da olsa kıskanılmayı, önemsenmeyi ister. Değeri bilinsin ister. Bunların hepsi insancıl duygulardır. Yani sizler de sevgilinizin karşısına çıkıp ''ağzından iki güzel laf duymadım be kadın!'' diyerek trip atabilirsiniz. :) (kızlar beni affedin)

Şimdiye kadar yazdıklarıma gelince, yukarıda bahsettiğim ortak duygular haricinde kadınlara has birkaç nokta var... Her kadın alışverişi sever, dedikoduyu itiraf etmese de sever. Doğasında var bu dostum. Engellemeye çalışma onu. O da, onunla birlikte sen de mutsuz olursun o zaman. Kadın sana gelip çiçek verse umurun olmaz, ama ver bakalım o çiçeği sen ona... Dibi düşer bilmiş ol. :)
Kadın denilen canlı hassastır sevgili okuyucu. Mesela sen çiçek almayı sevmiyorsun diye, veya özel günleri kutlamaktan hoşlanmıyorsun diye ondan da aynı şeyi bekleyemezsin. Tamam sen belki romantik filmleri sevmiyor olabilirsin ama o senin maç muhabbetini çekiyor? O zaman sen de katlanmayı bileceksin. Bak kadınlar da aslında sizlerin futbol merakına anlam veremiyor. Arkadaşlarınla bir araya geldiğinde değişmeni anlayamıyor. Arabaları neden önemsediğini anlamıyor. Ayrıca onlar da evde ve dışarda farklı davranışlar sergileyebilen bir canlıyı anlamakta zorlanıyorlar.

Sorun sadece biz değiliz yani. :) O yüzden eleştirmek yerine uzlaşmayı dene olur mu?
Bu arada, bir erkek sadece bir kadını anlayabilir tüm hayatı boyunca. O da aşık olduğu kadındır zaten... O yüzden hepsini değil de sadece birini anlamaya yoğunlaşırsanız gerçekten sorun kalmaz bence. :)

Yazıma son verirken büyüklerimin elle.... LAN?!






2 yorum:

  1. ama olmazki.. ben gizli bilgiler filan vereceğini sanmıştım hep :))

    yok yok güzel bir son oldu bu.. lakin şahsen benim sorunum bir ilişki başlatmak.. halihazırda var olan bir ilişkiyi havada karada yürütürüm amma başlatmak çok zor değil mi.. bakıyım vallaha çok zor..
    o tanışma anı, ilk kelimeler.. sessizlikler filan..
    biri bana gelsin mesela yıllardır tanışıyormuşuz gibi ortadan başlayalım :D

    YanıtlaSil
  2. Atakan çok yakında sanki bir şey biliyormuşum gibi bu ilişki olaylarına da el atayım madem :) Bir de şu var, bence de ilk kelimeler, ne bileyim o tanışma süreci çabucak geçilmeli :) Bu fikri geliştirmek lazım :)

    YanıtlaSil