Merhaba Dimyat'a pirince giderken evdeki bulgurdan olmayı kendine yediremeyen okurlarım. Bir ''Popüler Kültür Çöplüğü Film Kuşağı'' yazısında daha huzurunuzdayım. Bu seferki kurban filmimizin adı: ''Romantik Komedi - Aşk Tadında'' (2010)
Bilindiği üzere romantik komedi türündeki filmlerin ana temasını önceki ilişkilerinden illallah etmiş bir adet kız ve erkeğin beklenmedik şekilde birbirlerine aşık olmaları oluşturur. Bu aşık olma süresince bolca saçmalayan taraflar komik olduğu düşünülen bir takım olayların içine girerler ve filmin finalinde sevişerek rahatlarlar. Böylece her manada ''mutlu son'' yaşanmış olur ve izleyiciler hoşça vakit geçirmiş sayılırlar. (Gördüğünüz gibi çok derin bilgilere sahip biriyim.)
Bloğumun otopsi masasına yatırdığım filmimizde ise durum elbette aynı...
- Esra, Didem ve Zeynep üç yakın arkadaştır. Metropolde yaşayan bu üç yalnız ''sex and the city'' kızının ''akıllı'' kategorisine giren Zeynep'in evlenmesiyle hayatlarında bir takım değişiklikler olur.
- İstemediği bir işte çalışan grubun ''mantıklı ve aşık olmaya müsait'' kızı Esra istifa ederek bir reklam ajansında işe başlar ve ''yeni bir iş, yeni bir aşk'' diyerekten kötü giden ilişkisinide sona erdirir. Bu sırada yeni girdiği ajansın kreatif direktörü Mert'e aşık oluverir.
- Grubun ''dünyaya pembe gözlükleriyle bakan en şıp sevdi'' kızı Didem ise Mert'in arkadaşı ünlü oyuncu Cem'den etkilenir.
- Bu arada filmin erkek grubunun kankası ise Yiğit adı verilen bir casanova'dır. Kendisinin şu repliği akıllara zarardır:
+ olmaz olum ya, ya anlarlarsa?
Yiğit: çakmıyolar be abi, sen onlara çakıyosun!
- Mert ise iş yerindeki ortağı Yeşim ile bir al gülüm ver gülüm ilişkisi yaşamaktadır. Fakat bu elbette Esra'dan etkilenmesine engel değildir. Onu eve atmasına, ''sadece sarılarak uyuycaz söz'' diyip iki arada bir derede kızcağızı pompalamasına engel ise hiç değildir.
- ''One night stand'' konumuna düşen Esra, sabah olunca tüm gün Mert'in aramasını bekler ancak Mert aramaz. Çünkü Mert ıssız adam. O ne malın gözüdür oooo!
- ''Bir kadın böyle bir not yazıyorsa eğer, sana aşık demektir ve sen bu notu bulduğunda gülümsüyorsan eğer sende ona aşıksın demektir ama gülümsemene ragmen böyle bir kadını elinden kaçırmışsan eger salaksın demektir!'' diye bir not bırakarak Mert'e ayarın kralını yapan Esra, "aşkı ya yaşarsınız ya yazarsınız. anlayacağınız ben yazmak zorunda kalanlardanım" diyerek işsiz günlerinde bir kitap yazmaya başlar. Kitap elbette tutar.
- Yaptığı yanlışı anlayan Mert ise allem eder kullem eder kendini Esraya affettirerek herkese bir mutlu son yaşatır...
- Bu filmin yapım aşamasında kesinlikle böyle yönetmen ve senarist oturmuşlar şöyle demişler...
- ıssız adamdaki adam, selenadaki kız, bla bla bla var efendim.
+ tamam işte toplayın şunları film çekicem ben!
- sex and the city çakması yaparız kesin yerler zaten. sonra gelsin paralar, gelsin hatunlar...
- Senaryo ve film müzikleri gayet başarısız.
- Film aşkı anlatıyor gibi görünse bile aslında ''hayatı bok gibi olan yalnız metropol kızının zengin ve yakışıklı adamla olan entrikalı aşkı''nı anlatıyor.
- Bu romantik komedilerde neden hatunların hepsi kitap çıkarıyor arkadaş? Bir de hepsi mutlu oluyor sonra yani. Hayır bak cidden demek ki bende bir sorun var! Ben niye böyle yapamıyorum la? Niye romantik komedi olamıyorum? Kafamda deli sorular...
- Bir de nolur artık bu klişelerden vazgeçilsin artık ya... Bir Bridget Jones olmasa bile hiç olmazsa azcık yaratıcı olun be... Size The Lord of The Ring çekin diyen de yok ki anam...
- Filmde komik diyebileceğim tek ayrıntı kızların gay arkadaşlarıyla yaptıkları bir iki muhabbetten ibaretti. Yoksa Romantik ''Komedi'' mi ki acaba?..