- Kral Arthur'un bazen yanlış yaptığını düşünmeden edemiyorum...
Yuvarlak Masa Şövalyeleri: Hayııııııııırrr!
Kral Arthur: Bu uğurda kılıçlarımızı sallayacak mıyız?
Yuvarlak Masa Şövalyeleri: Eveeeeeet!
Kral Arthur: Onlara günlerini gösterecek miyiz?
Yuvarlak Masa Şövalyeleri: Eveeeeeet!
Kral Arthur: Öyleyse herkes yuvarlak masaya geçsin!
Yuvarlak Masa Şövalyeleri: Hoppallaaaa! Arthur zaten olay ordan çıkmamış mıydı? Sen erdem ve eşitlik ayağına bizi dile düşürdün farkında mısın?
Kral Arthur: Hani birimiz hepimiz, hepimiz de birimiz içindi? Hani...
- Çarpışan arabaya binip de çarpışmamaya çalışan tek millet biziz sanırım. Bunun bir de çarpıştıktan sonra intikam almak için diğer arabayı sıkıştırma durumu vardır ki, her hatırladığımda ayrı hüzünlenirim.
- Uyanınca yatağında Malazgirt meydan savaşı, veya ne bileyim 3.dünya savaşı çıktığına şahit olan tek kişi ben olamam. Biliyorum siz de öylesiniz. Saklamayın.
- ''Her sabah çarşafın altında uyanan, ve oraya nasıl girdiğini hatırlamayanlar'' topluluğu olarak bence çok tatlıyız.
- Hani bazen nezle olursun ama tam olmamış gibisindir... Böyle zamanlarda nezlenin tüm yükünü genzinde oluşan o hafif yanma çeker mesela. Ne kadar hüzünlü değil mi?
- Telefonun zil sesini Ankara'nın Bağları yapan insanlara şunu hatırlatmak isterim: Sessizlik bazen en güzel ''ses'' halini alabiliyor. Veya titreşim de fena fikir değil. Bunu lütfen biraz düşünün.
- Filmlerde anne babası tatile çıkan ergenler evlerinde çılgın partiler verir. Biz ise korkudan tüm gece evde birileri varmış gibi konuşmaya başlarız.
- ''Türklerde iş yok. Yabancılar süper şarkılar yapıyor yeaaaa'' diyen kişi, emin ol ki sen yanlış şarkıları dinlemekte ısrar ediyorsun.
- Hayat şartları küfürsüz bir yaşam için hiç de elverişli değil.
- Yazı bitti.