28 Mayıs 2013 Salı

YENİ BAŞLAYANLAR İÇİN HALAY KILAVUZU

Merhaba hayatımın en meşhur viyadüğü olan bloğumun yaşama referansı okuyucularım.

Yakın zamanda varlığımla şenlendirdiğim bir düğünde ''halay'' kavramı üzerine fazlasıyla gözlem yapma şansı yakalayarak bu ''halay kılavuzu'' nu hazırladım.

A-) TANIM
  • Uzaktan bakıldığına elele tutuşmuş birden fazla canlının, çalan müzik eşliğinde peristaltik hareketlerle bir sağa, bir sola, bir ileri, bir geri hareket ettikleri aktiviteye HALAY denir.
  • Karadenizli olmamdan mütevellit ''halay, horonun düşük titreşimli halidir.'' de diyebiliriz.
B-) HALAY ÇEKMEK
  • Halayın nerede, ne zaman ve ne şekilde çekileceği tam bir muamma olduğu için, halay her seferinde farklı bir bilinçle ve heyecanla çekilir. Bu durumda halayı oluşturan bireylerin kanındaki alkol seviyesi, içlerinde bulunan sinir-stres katsayısı, havada bulunan nem oranı ve daha bir çok parametre önemli rol oynar.
  • \o/\o/\o/\o/\o/\o/ ile ifade edilir.
C-) HALAY BAŞI
  • Sosyal yaşantısının olağan rutinlerinden sıyrılarak dev bir sorumluluk yükünün altına girme cesaretini gösteren lider kişilere ''HALAY BAŞI'' denir. Arması ise ''beyaz mendil'' dir.
  • Toplumsal bir içgüdü ile hareket eden halay başı, halay çekilen yerde eline tutuşturulan beyaz mendili sallayarak sorumluluğunu kabullenir ve kitleleri peşinden sürüklemeye başlar.
  • İyi bir halay başı iç içe geçmiş halkalardan oluşan halay topluluğunu doğru şekilde yöneterek zincirleme halay kazalarını tam zamanında engellemeyi başarmalıdır.
  • Halay başı milleti coşturacak ''tey tey tey'' veya ''hobaaa'' şeklinde lanse edilen haykırışları en doğru şekilde yapabilmelidir. Ayrıca ayaklarını halaya uyduramayanlara karşı her zaman şefkatli, yerinde gözü olanlara karşı ise her daim uyanık olmak durumundadır.
  • Halayın en çılgın anında halaydan koparak davulcu ile karşılıklı oynamalıdır. Elinde mendilini sallayarak yere eğilen davulcunun üstünden atlamak, halay çekenlerin karşısına geçerek ''şapppiiiii'' diyerekten çılgın atmak herkesin harcı olmasa gerek...
  • Tarihte bilinen en ünlü halay başı ise MAHMUT TUNCER dir. (kaynak: Meydan Larousse)
D-) HALAY PSİKOLOJİSİ
  • ''Millet halaya kalktı ben de kalksam mı? İyi de kimin elinden tutucam ki? Ya alınmazsam? Neyse kuzenin elinden tutayım o zaman... EVET! SONUNDA HALAYDAYIM! BAŞARDIM! Bir - iki adım ileri, üç topuk sallanarak geri... Yapıyorum galiba lan. Tüh bak milletin ayağını takip edeyim derken adımı kaçırdım. :( Neyse tamam sakin olmalıyım. Umarım halay başı fark etmemiştir. :( Zaten herifteki sosyal sorumluluk bende olsa şimdiye belediye başkanı olmuştum ya neyse... OHA! DAVULUN RİTMİ DEĞİŞTİ! HALAY MI DEĞİŞİYOR? EVET HALAY RESMEN DEĞİŞTİ! :( Bi dakka yaa... Bu oynadığımız neydi ki? Çok kasıldım şuan. :( Çıksam mı acaba? Zaten o kadar kötü oynuyorum ki en sonda kaldım. :( Birazdan küçük çocuklar da serçe parmağımı kaparsa cidden rezil olucam. :( En iyisi çıkayım ben. Zaten sana ne halaydan değil mi? Çıkıyorum... Çıkıyoru... Çıktı... ÇIKTIM!''

22 Mayıs 2013 Çarşamba

BİR O YANA - BİR BU YANA (VOL:25)

Merhaba ortalama olarak 100 trilyon hücreye sahip olmaktan dolayı gururlanan sade vatandaşlar.
  • Trigonometri varlığını ikindi namazına borçluymuş. Dönemin ünlü bilim adamlarından Battani, ikindi namazını hesaplamaya çalışırken... LAN!!! Ne olurdu yani ikindi namazını kaza yapsaydın Battani? Ne olurdu Yunanlılar da bunu geliştirmeyiverseydi? Ne olurdu yani? :(
  • Geçtiğimiz günlerde Ankara metrosunda ''SAYIN YOLCULARIMIZ LÜTFEN AHLAK KURALLARINA UYUNUZ'' şeklinde bir anons yapılmış. Acaba metroda ''kızlı erkekli (!)'' oturanları mı gördü güvenlik? Yoksa seyir halindeyken herkes aniden soyunup çılgın atmaya mı başlamıştı?
  • AVM'lerde masaj koltuğuna oturan insan mahcubiyeti diye bir şey var. Bir sürü insan yanlarından geçip giderken mahcup şekilde titreyen bu insanlar ''ay valla böyle olacağını bilsem oturmazdım ehehe'' diyerekten savunurlar kendilerini. Titreşim bittikten sonra da ''böyle alttan alttan titriyor ama bakma sen valla çok yararlı'' olur. Elbette öyle olur. Mutlaka öyle olur. (buraya kurnaz gülücük gelecek.)
  • Entellektüelliğe giriş ders-1 : vücudunun görünen bir yerine Küçük Prens dövmesi yaptır.
  • Yukarıdaki madde gerçek olaylardan ilham alınarak yazılmıştır ve ''entellektüelliğe'' kelimesi yazılırken fazlasıyla sıkıntı yaşanmıştır.
  • Babayla televizyon izlemek her zaman için stresli bir aktivitedir. Çünkü babalar her zaman sevdiğiniz programı es geçerler. Siz ona yeniden dönmesini söyleseniz bile o an zaman yavaşlar, sinirler harap olur. Çünkü babalar kumandayı yavaş kullanır. Lütfen televizyon kumandasını babanızdan uzak tutmanın yollarını bulunuz. Bunu da benden beklemeyin canım!
  • Diş dolgusu denilen şey belirli aralıklarla düşer. Hiç sektirmez, mutlaka düşer. Böylece dişçinin ''gene gel'' cümlesi bir anlam kazanmış olur.
  • ''Oyyyhh sonunda sıcaklar da geldi he'' diyerekten dolaşmaya başladığınızın farkındayım. Fakat lütfen samimi ol! Sen de ben de biliyoruz ki bu cümleyi kurduğuna kuracağına çok yakında pişman olacaksın. BİM'e sığınıp serinlemeye çalıştığın anlarda lütfen aklına getir bu söylediklerimi. Çok pişman olacaksın çok! Ayrıca şunu unutmamalısın ki sevenler gece ölür!
  • ''Birçok insan, mutlu olduğunu bilmediği için mutsuzdur.''
  • Daha çok yazacağım aslında ama bir sonrakini merak et istiyorum.
  • Görüşmek üzere terk edilmiş gezegen Plüton'u unutmayan vefalı kişi. Görüşmek üzere ıssız sokaklarda hoplaya zıplaya yürüyen neşeli kız. Görüşmek üzere çorabının kirli olup olmadığını koklayarak anlamaya çalışanlar.


17 Mayıs 2013 Cuma

BENDEN BİR ŞEYLER (VOL:13)

Merhaba çok sevdiğim blog dostlarım. Hepinize Miami'den kucak dolusu sel... LAN?!

Son günlerde hiç iyi değilim ay parçalarım. Beynimin karanlık koridorlarında neler oluyor bilmiyorum ama başım feci şekilde ağrıyor. İstinye Devlet Hastanesi benim için adeta bir cafe, bir dost evi haline geldi.
Ayrıntılı kan testi (-ki sonucunda fazlasıyla asil bir kana sahip olduğum ortaya çıktı), beyin MR ve EEG'si (-ki sonuçlarından hiçbir şey çıkmadı. adeta hayal kırıklığı.) , burun tomografisi (ne alakaysa?) ve son olarak da bacaklarıma durduk yere giren kramplar için MR çekildi (bunda da bir şey çıkmadı.).
Sonuçların hepsi pozitif çıkmasına normal biri sevinir diye düşünüyorum aslında ama ben de öyle olmadı sevdiceklerim. Madem bir şeyim yok, ben neden o ağrıları çekiyorum? Kesin tıbbın bile henüz karşılaşmadığı bir hal içindeyim. KESİN!
Ayrıca son günlerde hastaneye gitmek bende bir alışkanlık yaptı ve sürekli kendimi 182 Randevu Hattı'nı ararken hayal ediyorum. Adeta yaşlı teyzelere döndüm. ''Aaa şuranın doktoru iyiymiş. bi de o baksın. hem o doktor iyi değil.'' veya ''göz polikliniğine de gitsem mi acaba? amaaan hem kontrol olur işte!'' diyen hastalık hastalarına döndüm.

Bu arada sizin de fark ettiğiniz gibi...
  • Tam anlamıyla psikolojik bir vakayım... Hatta o kadar büyük bir vakayım ki, Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'ndeki düşünen adam heykelini kaldır, benim fotoğrafımı yapıştır.
  • Ben neden böyleyim? Ama şundan eminim ki ben doğarken gezegenler çok fena açılar yaparak çarpışmış olmalılar. Gerçi astroloji bilgim sıfırın altında bir yerlerde sürünüyor. Çünkü Temmuz ayında doğmamdan mütevellit ( -bu arada ''mütevellit'' kelimesini cümle içinde kullanınca kendimi süper kahraman zannediyorum-) sadece yengeç burcu olduğumdan haberim var.
  • Şimdi siz şarkıyı dinleyin, ben de gidip 182'yi arıyayım...



8 Mayıs 2013 Çarşamba

PAİNT GERÇEĞİ...

Merhaba bloğumun akilleri.
Merhaba saygın insanlar kalabalığı.
Burada bizden başka kimse yok. O yüzden üzerinize rahat bir şeyler geçire.... afsdafsa =)
Neyse neyse...
Senelerdir Windows tarafından nasıl kandırılmış, hakkımızın nasıl da yenmiş olduğunu kanıtlamak için topladım sizleri!
Gün, gerçeği öğrenme günüdür!
Senelerdir dicsreet logic in macintosh ve Windows platformları için hazırladığı bir software sanıyorduk Paint'i... (tanım için kaynak: ekşi sözlük)
Bilgisayar kullanmayı bilmeyenlerin veya bilgisayar başında sıkılanların can dostuydu o...
Kâh püskürtmeli boyalarıyla graffiti yaparak çılgın atar, kâh ince uçlu kurşun kalemiyle mutlu martılar çiziktirirdik....
Fakat senelerden beri birçok insanın gözünden kaçan bir gerçek vardı...
İlk işletim sisteminin Windows 1.0 ile ortaya çıktığı sanılan Paint, asında bir Türk icadıdır sevdiceklerim!
EVET! PAİNT BİZİMDİR!
PAİNT, TÜRK AKLINDAN İLHAM ALINARAK YAPILMIŞTIR!
Söyleyin bana dostlarım, hangi ülkenin evlatları bulduğu her fotoğrafa martı kaş çizer?
Hangi ülkenin evlatları bulmaca sayfasına konan dişisel ünlünün fotoğrafına fütursuzca İzzet Altınmeşe beni ve Suavi sakalı çizebilir?
Hangi ülkenin evlatları fotoğrafta gülen kişinin tek dişini karalamayı akıl edebilir?
''PAİNT TERK'' terimini literatüre kazandıran kimlerdir?
Söyleyin bana kim yapabilir bunu? Kim cesaret edebilir?
Elbette BİZ!



Bu yüzden diyorum ki, baklavayı veya rakıyı kime kaptırdığımızın bir önemi yok!
Yeter ki PAİNT bizim olsun!

Evet sevgili konsül üyeleri!
Şimdi yurdun dört bir yanına dağılalım ve hakkımızı arayalım! Senelerdir sırtımızdan parayı götüren Bill Gates'e daha fazla boyun eğmeyelim!


2 Mayıs 2013 Perşembe

BİR O YANA - BİR BU YANA (VOL:24)

Merhaba hayatımın mezenkimal kök hücresi kadar değerli okuyucularım.
  • Bildiğiniz gibi dün 1 Mayıstı sevdiceklerim. Normal zamanda işçilerle "ameleler eheheh" diye dalga geçen ergenlerin, 1 Mayıs geldiğinde ''parkacı gençlik xdxd'' modeline bürünmelerini öfkeyle izledim.
  • Neyse ya 1 Mayısı da kutladığımıza göre artık kapitalizme geri dönebiliriz. Nerede benim BlackBerry telefonum? (Çünkü bazı devrimcilerin devrimi AVM'de %70 indirim yazısını görene kadardır)
  • Madem MSN kapanacaktı, Yılmaz'ı meseneden silmedi diye boşuna mı dayak yedi muhacir kız? Her şey bu kadar basit miydi he?
  • Her genç kızın başından bir Avon macerası geçmiştir. Ancak benim asıl merak ettiğim Avon katalağu'na o kokuların nasıl koyulduğu... Gerçekten teknoloji harikası gibi bir durum var ortada.
  • Bazı insanlar bir türlü kalıcı olmayı başaramayan ithal parfümler gibi.
  • ''Sahil kasabasından ufak bir yer tutacaksın aslında. Orada...'' temalı bir muhabbet başladığı anda açıyorum geyik-metreyi, veriyorum mavi ekranı.
  • Leyla The Band'in ilk İstanbul konseri 21 Mayıs Salı günü Jolly Joker'de... Bilet fiyatları da AT gibi. Acaba Kireçburnu çakallarına özel indirim yapılır mı?
  • Justin Bieber İstanbul'a gelmiş. ''ağğğggghhhh ağğğggghhhh castttiiiinnnn'' diyerekten denize dökülen yurdum ergenlerine selam ederim.
  • Meşgule aldığım halde aramaya devam eden insanlar var. Daha ne yapayım, telefonu mu kapatayım, aboneliğimi mi iptal edeyim? Ne yapayım?
  • ''Çirkin kadın yoktur. Az ayran vardır.'' -RTE-
  • Kitap okumayı hobileri arasında sayan insandan korkarım. Çünkü o kişi ağır yalancıdır.
  • ''Uykusuz'' okumayan, ancak her sayıda mutlaka ''Acaba otisabi yeni kız götürmüş mü?'' diye meraka düşen kişiler tanıdım. Ağır psikolojik vakalar bunlar.
  • Acaba ateistler canlı müzik çalan yerlerde ''Çile bülbülüm çile'' şarkısını dinlerken gerilim yaşıyorlar mıdır?
  • Yukarıdaki maddede klişe esprilere harika bir örnek verdim. Yoksa bu tip yavan şeyler elbette benim kalemim olamaz.
  • Yukarıdaki maddede ise inceden inceye kendimi övmüş oldum.
  • Yukarıdaki maddede ayrıca.... adsfadsga =) TAMAM SUSTUM =)
  • Konserim boyunca beni yalnız bırakmayan sabuna, duş jeline, şampuanlara, musluklara ve suya teşekkür ederim. Beni sizler yarattınız. (her duşun ardından yaptığım teşekkür konuşmam)
  • Yazı bitti. Şimdi sen çayı koy, simitler de benden. Akşam da kiraza düşeriz olur mu? Veya üzüme de düşebiliriz.