Son günlerde hiç iyi değilim ay parçalarım. Beynimin karanlık koridorlarında neler oluyor bilmiyorum ama başım feci şekilde ağrıyor. İstinye Devlet Hastanesi benim için adeta bir cafe, bir dost evi haline geldi.
Ayrıntılı kan testi (-ki sonucunda fazlasıyla asil bir kana sahip olduğum ortaya çıktı), beyin MR ve EEG'si (-ki sonuçlarından hiçbir şey çıkmadı. adeta hayal kırıklığı.) , burun tomografisi (ne alakaysa?) ve son olarak da bacaklarıma durduk yere giren kramplar için MR çekildi (bunda da bir şey çıkmadı.).
Sonuçların hepsi pozitif çıkmasına normal biri sevinir diye düşünüyorum aslında ama ben de öyle olmadı sevdiceklerim. Madem bir şeyim yok, ben neden o ağrıları çekiyorum? Kesin tıbbın bile henüz karşılaşmadığı bir hal içindeyim. KESİN!
Ayrıca son günlerde hastaneye gitmek bende bir alışkanlık yaptı ve sürekli kendimi 182 Randevu Hattı'nı ararken hayal ediyorum. Adeta yaşlı teyzelere döndüm. ''Aaa şuranın doktoru iyiymiş. bi de o baksın. hem o doktor iyi değil.'' veya ''göz polikliniğine de gitsem mi acaba? amaaan hem kontrol olur işte!'' diyen hastalık hastalarına döndüm.
Bu arada sizin de fark ettiğiniz gibi...
- Tam anlamıyla psikolojik bir vakayım... Hatta o kadar büyük bir vakayım ki, Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'ndeki düşünen adam heykelini kaldır, benim fotoğrafımı yapıştır.
- Ben neden böyleyim? Ama şundan eminim ki ben doğarken gezegenler çok fena açılar yaparak çarpışmış olmalılar. Gerçi astroloji bilgim sıfırın altında bir yerlerde sürünüyor. Çünkü Temmuz ayında doğmamdan mütevellit ( -bu arada ''mütevellit'' kelimesini cümle içinde kullanınca kendimi süper kahraman zannediyorum-) sadece yengeç burcu olduğumdan haberim var.
- Şimdi siz şarkıyı dinleyin, ben de gidip 182'yi arıyayım...
hahaa yemezler.. yakışıklı bi doktor buldun onu görmeye gidiyorsun hergün değil mi :D
YanıtlaSilAtakan yok valla doktor değil ama yakışıklı bir öğretmeni her gün görmek istediğim doğrudur :D
YanıtlaSil